-
1 sürüklemek
vt1) ( çekerek götürmek) schleppen, (mit) schleifen, mit (sich) reißenaraba onu 10 metre sürükledi der Wagen hat ihn 10 Meter mitgeschleift2) ( akarsu için) mitreißen, mitführen3) ( fig) schleppen, (mit) schleifenbirini bir yere \sürüklemek jdn an einen Ort schleppen [o schleifen]4) ( fig) führen, treibenbirini kötü yola \sürüklemek jdn auf Abwege führenbirini ölüme \sürüklemek jdn in den Tod treiben5) ( fig) mitreißen
См. также в других словарях:
sürüklemek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü. A. Gündüz 2) Akarsu alıp götürmek Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu. A. İlhan 3) mec. İstekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yular — is. Bir yere bağlamak veya çekerek götürmek için hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ip Papaz beygirin yularını çekti. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler yuları eksik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yuları birinin elinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedmek — i, er, hlk. 1) Çekerek peşinden götürmek, yedeğinde götürmek 2) mec. Yanında, beraberinde götürmek Burhan ın kolu Ayşe ye düşmesin diye sımsıkı sarılmış, yalnız bir arkadaş ve kardeş gibi değil, aynı zamanda bir sevgili rikkatiyle onu yediyordu.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürümek — i 1) Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek 2) Hafif bir şeyi sürüklemek Eteğini sürümek. Duvağını sürümek. 3) Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek 4) Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek Diyar diyar beni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük